Havaların güzelleşmesi ile kendinizi dışarı atıp bir yandan keyif alıp bir yandan da spor yapabilirsiniz. İster tempolu olarak yürüyüş yapın, ister koşun. Yeter ki bir yerden başlayın. Spor yapmak için her zaman gidip bir salona yazılmanıza gerek yok. Yeri geldiğinde kendi kendinin eğitmeni olabilmelisin. Bu bakış açısı seni hep zinde tutacaktır. Peki nasıl ve nereden başlamalıyım dediğinizi duyar gibi oldum. Ben spor yapacağım zaman beni motive edecek olan neler onları bir düşünürüm. Kendimi rahat hissedeceğim spor kıyafetleri seçerim ve mümkün oldukça canlı renkleri kullanırım. Renklerin enerjisine inanırım. Sevdiğim müziklerden oluşan bir liste yaparım, antrenman sırasında beni dinamik tutsun. Birde antrenman öncesi sağlıklı bir öğün olmalı. Sağlıklı seçimler yaptığımda kendimi arınmış ve temiz hissederim. Bu beni gün içinde ve uzun vade de mutlu eder. Aynı zaman da antrenman kalitemi belirleyen en önemli unsurdur. Antrenman saati geldiğinde ise zihnen ve bedenen yaptığım işe odaklanırım. Hedeflerimi düşünür kendi kendimi motive etmeye çalışırım. İşi veya evde ki çamaşırları düşünmem. Eğer ki antrenman sırasında beynin farklı yerlerde olursa o antrenmanın vücuduna hiçbir katkısı olmaz. Tüm bu dediklerimi yapmaya çalıştın ve kendini dışarı attın. İşte olay tam da burada başlıyor. Öncelikle kendine antrenman hedefi koyman şart. Ben bugün 3 km hızlı tempo yürüyeceğim veya ben bugün 2 km hafif tempo koşacağım gibi. Bir sonra ki antrenmanında ise bu mesafeyi uzatabilirsin. 5 km hızlı tempo yürüyebildiğini görmek, hafif değil de orta şiddetli koşabildiğini görmek seni motive edecektir. Süre ve km takibi yapmak için akıllı telefonların uygulamaları tam da sana göre. Telefonuna sana uygun bir uygulama indirip antrenman sırasında neler yaptığını görebilirsin. Bir sonra ki antrenmanınla da kıyaslama fırsatı bulmuş olursun. İnsanın başardığını görmesi yaptığı işe daha çok bağlanmasını sağlar. O zaman yazımı okuyan herkesi parklara, bahçelere ve sahillere çağırıyorum.